İnek sütü alerjisinde tedavi
1 . Besin özgül eliminasyon diyeti: Belirtiye yol açan bir ya da birkaç besinin diyetten çıkarılmasıdır. Akut reaksiyonlarda, IgE aracılı besin allerjilerinde ya da düşünülen şüpheli besin varsa yaralıdır.
2. Oligoantijenik diyet: Bir grup besin dışında diğerleri yasaktır. Tad olarak daha kabul edilebilir bir diyettir, ayrıca besinsel gereksinim yönünden dengeli bir diyettir, ancak diyeti alırken belirtilerin düzelmemesi durumunda, diyetteki hangi besine bağlı olduğunun cevabı zordur.
3. Elementel diyet: Aminoasid bazlı formula kullanımıdır. Bebeklik döneminden sonra hastaların bu diyete uyum sa laması zordur. Özellikle eozinofilik gastroenterit gibi çok sayıda besine allerjisi olanlarda gereklidir. Gerekirse nazogastrik tüp ile verilir.
Allerji gelişen bebekler eğer sadece anne sütü alıyorlarsa, anne besin eliminasyonuna alınır. Anne diyete uyamıyorsa ya da allerjen ortadan kaldırılamıyorsa (sebeb bulunamadıysa) mamaya geçilebilir. Tam hidrolize mamalar yada aminoasit mamaları verilir.
4. Diğer tedaviler:
Besin alerjisi tespit edilen çocuklarda bulguların ortaya çıkmasını engellemek amacıyla kullanılabilecek herhangi bir ilaç yoktur. Var olan belirtilerin ortadan kaldırılması amacıyla hafif reaksiyonlarda anti-histaminik ilaçlar ve kortizon türü ilaçlar kullanılabilir.
Oral immünoterapi (Aşı tedavisi), hastaları desensitize (besine alıştırma) etmek ve kalıcı tolerans (besin alerjisinin düzelmesi) geliştirmek amacı ile küçük dozlardan başlayarak düzenli olarak artan dozlarda gıda alerjenlerinin ağızdan verilmesidir. Oral dezentizasyon yapılabilen gıdalar süt, yumurta, yer fıstığı, ceviz, kivi ve şeftalidir. Henüz araştırma aşamasında olup bazı merkezlerce yapılmaktadır. Başarılı sonuçlar bildirilmektedir.
Probiyotikler, lokal veya sistemik allerjik inflamasyonda, intestinal geçirgenliğin düzenlenmesinde ve barsak mikroekolojisinin sağlanmasında, barsak immunolojik bariyer fonksiyonunun düzelmesinde etkili olup, intestinal inflamatuvar yanıtı azaltan proinflamatuvar sitokinlerin oluşumunu azaltırlar.
Besin allerjisinde subkutan allerjen immunoterapinin etkili olmadığı, oral desensitizasyon protokolleri ile özellikle inek sütü allerjisinde başarı sağlandığı bildirilmiştir.
Anti IgE aşılaması şeklinde mast hücre ve bazofil üzerindeki IgE’lerin başlanması fıstık allerjisinde başarıyla kullanılmıştır. Plazmid DNA bazlı veya DNA’nı oligodeoksinükleotid immunstimulatör dizinleri ile DNA aşılaması da denilen DNA bazlı immunoterapilerle antijenin direkt barsağa yönlendirilmesi amaçlanmıştır ve halen hayvanlar üzerinde çalışılmaktadır. Ayrıca deneysel olarak IL-4, IL-5 gibi TH2 sitokinlerini antogonize etme çalışmaları, IL- 2 ve IFN-γ gibi TH1 sitokinlerinin uygulanması gibi yöntemler üzerinde çalışılmaktadır.